Fakat bu sistemin bir çok dezavantajı bulunmaktaydı. Motor hızı arttıkça veya diğer normal olmayan koşullarda yakıt hava karışımı verimliliği çok azalıyordu. İlk önce bir motor kontrol ünitesi ile kontrol edilen tek nokta enjeksiyon sistemleri geliştirildi.
Fakat bu sisteminde artıları olduğu gibi yine eksileri de vardı ve bu sebepten dolayı her silindir için bir enjentör yerleştirilmesinin doğru olacağı düşünülerek yeni bir yakıt sistemi tasarlandı.
Bu sistem tam olarak motor kontrol ünitesi tarafından yönetilen, her motor ve kullanım koşuluna kendini adapte edebilen , sensörlerden aldığı veriler doğrultusunda yakıt sistemi üzerindeki aktüvatörleri doğru bir şekilde çalıştırabilen ayrıca yazılımsal olarak güncellenebilen bir sistemdir.
Karbüratörle başlayan yakıt sistemi zaman ve teknoloji geliştikçe direk enjeksiyonlu ve motor kontrol ünitesinin sağladığı avantajlar ile hem yakıt ekonomisine hem çevre açısından salınan gazların azaltılması olarak ilerleme kaydetmiştir. Asıl yakıt sisteminde önemli olan nokta silindir içerisine giren yakıtın tam ve verimli bir şekilde yakılmasıdır.
Şimdi gelişmiş bir yakıt sisteminin çalışmasını anlatmaya başlayalım.
Yeni yakıt sistemleri motor kontrol ünitesinin diğer sensörlerden aldığı verileri harmanlayıp daha sonra yakıt pompası ve enjektörlere gönderdiği sinyaller sonucunda çalışır. Böylece verimli bir şekilde yakıt sistemi çalışmış olur.
Kontak açıldığında motor kontrol rölesi çeker ve yakıt pompa rölesini çalıştırır. Sigorta kutusundan gelen artı voltaj yakıt pompa rölesi vasıtası ile yakıt pompasına iletilir ve yakıt pompası çalışmaya başlar. Yakıt dağıtıcısına yakıt gitmeye başlar. Motor kontrol ünitesinden gelen sinyaller vasıtası ile enjektörler çalışmaya başlar ve yakıt silindir içerisine girer. Depo içerisinde zamanla bir yakıt buharlaşması oluşur. Buda pcv valfi sayesinde yine motor kontrol ünitesinden aldığı sinyal doğrultusunda açılıp kapanarak emme tarafından emme manifolduna iletilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder