Bu Blogda Ara

26 Şubat 2020 Çarşamba

OTOMOBİL TARİHİNE GENEL BAKIŞ - 2


Rudolf Diesel geniş kömür yataklarıa sahip olan Almanya’nın petrole bağımlılığını azaltmak için kömürle çalışan bir motor yapmayı hedeflemiştir. Bir tüpün içerisine koyduğu kömür parçalarını bir piston yardımıyla tüpün içerisindeki havayı sıkıştırarak kavların yanmasını sağlamıştır. 1885 de pariste bir laboratuar açmış, 1892 de ilk patentini almış ve 1893 te de 3 metrelik demir silindirli, pistonlu bir düzenek hazırlamıştır.



Diesel bu motora atmosferik gaz motoru adını verdi ve 1897 yılında motorunu gururla tanıttı. Daha sonraki yıllarda dizel motoruna talepler gelmeye başlamış ve 1924 man firması 1936 yılındada Mercedes firması ilk dizel motorlarına sahip araçlarını piyasaya sunmuşlardır.

Otomobilin ortaya çıkışından itibaren gelişmiş ülkelerde insan ve yük taşımacılığı konusunda ana ulaşım aracı olarak kendini kabul ettirmiştir. Dünya üzerinde 1907 yılında 250000 olan otomobil sayısı , 1914 te Fort Model T nin ortaya çıkışıyla 500000 ne ulaşmıştır.






2017 verilerine göre dünyadaki otomobil üretimi 97 milyondur.

Otomobiller bir yerden başka bir yere ulaşım konusunda önemli bir ulaşım aracı olsa da bu esnada otomobillerdeki güvenlik ve konforda önemli bir ölçüde gelişmiştir ve gelişmeye devam etmektedir. Fren sistemlerinden tutunda, otomatik farlara, koltuk ısıtmasından şerit takip sistemlerine kadar bir çok sistem otomobil ile birlikte iç içe çalışmaktadır. Aslında bu sistemler ileride piyasaya sürülecek olan ve her kesimin kullanacağı otonom araçlarında temelini oluşturmaktadır.




İçten yanmalı motorların yerini alacak olan elektrikli motorlar ve bu motorlar ile donatılmış otonom araçlar bize ve ulaşım sektörüne her açıdan kolaylık sağlayacaktır. Trafik kazaları neredeyse sıfır rakamına ulaşacaktır.




İnsanlar araçlarına bindiklerinde araç istenilen yere kendisi gideceğinden ve sürücülerin direksinla çok da fazla işi olmayacağından araç içi multimedia sistemlerine daha verimli ve fonksiyonel olarak gelişecektir.




Artık araçlarımızda sosyal medyada gezinerek elimizde hkahve bardağı ile yolculuk yapabileceğiz. Daha ileriki yıllarda otonom uçan otomobiller piyasaya sürülecek ve yollara da ihtiyaç duymayacağımız dan hem mesafeler kısalacak  hemde keyifli bir yolculuk yapacağız.

Otonom sistemler tam olarak geliştiğinde artık servislerde yağ değişimi ortadan kalkacak ve onun yerine aracın digital fonksiyonlarını geliştirecek güncellemeler ve yazılımları satın alacağız. Kazalar olmadığından kaporta işlemleri de yok denecek kadar az olacaktır. Kendini yenileyebilen kaporta malzemeleri kullanılacaktır.


Robet Bacon 13. Yy da yazdığı bir mektupta;

“At ile çekilmeden hayal bile edilemeyecek hızda hareket eden bir aracın yapılabileceğin” söz etmiştir.

Şu anki otomotiv sistemlerinin geldiği durumda tam da bu şekildedir ve hatta daha da ilerideyiz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder