Tarih kitapları otomobil tarihinin 19.yy da buhar
enerjisinin bulunmasıyla başladığını yazar. Aslında bana göre insanoğlu ne
zaman tekerleği buldu işte o zaman otomobil tarihinin başlangıcı yani miladı
olmuştur.
Bir otomobilin üç temel parçası vardır. Bunların
birincisi tekerlek ikincisi tekerleklerin ve yolcu veya yükün taşındığı gövde,
üçüncüsü ise tekerlekleri ve aynı zamanda gövdeyi hareket ettiren bir
mekanizmadır.
O yüzden bir önceki satırda da belirttiğim gibi ne zaman
insanoğlu tekerleği icat etti, otomobilin tarih sayfasında ki yerini alması
için bir başlangıç oluşturdu.
Şu anda otomobil sektörü o kadar ilerledi ki artık kendi
kendine giden otomobillerden tutun, uçan otomobillere kadar hayallerimiz var.
Hatta bu konuda ki çalışmalarda baya bir ilerlemiş durumda.
İnsanlar hayvanları kullanarak belli bir yerden diğer bir
yere gitmeyi başardılar. Hatta atların arkasına bir araba bağlayarak toplu
taşımada yaptılar. Bu hareket bir otomobili oluşturan üç temel bileşenin
aslında hayat bulmuş haliydi.
Daha sonra fizik ve
matematik konusunda daha fazla bilgi ve tecrübe edinen düşünür ve mucitler
buhar enerjisi konusunda ilerleme kaydetti. Peki bu buhar enerjisi ile hemen
bir otomobil mi yaptılar? Maalesef ki hayır. İlk önce buhar enerjisi gemiler ve
trenlerde kullanıldı, daha sonra da bir otomobile minyatür bir şekilde
tasarlanan buhar motoru takıldı.
1873 tarihinde Fransa da
piyasaya sunulan buharlı otomobil oniki kişiyi taşıyabilmekte ve saatte 40 km/s
hız yapmaktaydı. 1881 yılına geldiğimizde altı kişilik ve saatte 63km/s hıza
ulaşan bir model piyasaya sunuldu.
1881 yılına kadar olan
buharlı otomobil denemeleri herkes tarafından kabul edildiği gibi bir çıkmaza
doğru gitti.
1881 yılından daha önce
Belçikalı mühendis Lenoir 1859 yılında “Gazlı ve genleşmiş havalı motor” adı
altında iki zamanlı içten yanmalı bir motorun patentini aldı.
1860 yılında elektrik ile
ateşlenen ve su ile soğutulan ilk içten yanmalı motoru geliştirdi. Bu motor ilk
olarak gaz yağı ile çalışıyordu. Fakat daha sonra Lenoir gaz yağı yerine petrol
kullanılmasını sağlayan bir karbüratör buldu.
Lenoir motorundaki
eksiklerin ve problemlerin farkında olan Rochas bu motoru iyileştirme çabasına
girdi ve emme, sıkıştırma , yanma ve egzoz dan oluşan dört zamanlı bir
termodinamik çevrim geliştirdi.
Ancak uygulama noktasında
maalesef ki maddi zorluklar baş göstermiştir.
Alman mühendis Nicholas Otto
1872 yılında Rochas prensibini uygulayan ilk mühendistir ve bu çevrim arttık
“Otto Çevrimi” olarak anılmaya başlar.
1876 da Deutz şirketi adına
Alman mühendis Daimler tarafından geliştirilen ve ilk defa bir araca dört
zamanlı bir motor takılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder