Bu Blogda Ara

7 Aralık 2020 Pazartesi

MOTOR REKTEFİYE KONTROLLERİ 1

 MOTOR BLOĞU KONTROLÜ

Motor bloğundan kontrol ilk önce temizleme işlemi yapmakla başlar ve gözle kontrol olarak devam eder.

Motor bloğu üzerinde kırıklık, çatlaklık ve deformasyon söz konusu ise motor bloğu değişir.







Motor bloğunda herhangi bir deformasyon çatlaklık veya kırıklık söz konusu değil ise blok yüzeyi atıklık kontrolü yapılır.

11 Nisan 2020 Cumartesi

AKÜ TAKVİYESİ NASIL YAPILIR ?


Akü bağlantıları öncesi emniyet kurallarına uyarak gerekli tedbirleri alınız.

• Motoru ve tüm elektrik yüklerini (kontak, Lambalar, radyo vb.. ) kapatınız.

OBD ARIZA KODLARI VE KONTROL YÖNTEMİ


Motor kontrol ünitesine sahip bir araçta arıza lambası vardır. Herhangi bir sensörsel veya aktüvatörsel arıza ve ya istenilen sınır değerlerinde çalışmayan bir sistem olduğunda gösterge panelindeki arıza lambası yanar.



8 Nisan 2020 Çarşamba

DİZEL MOTORLAR HANGİ ARIZADAN DOLAYI GEÇ ÇALIŞIR?


MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 14


5- Piston başında ve piston başı ile yakıt yanma yuvasının arasında çatlak oluşması (dizel motorlarda): Piston başının üzerinde bulunan yakıt yanma yuvasının kenarlarına sıcak yanma gazları gelir. Buradaki daha fazla ısınmış alanlardaki malzeme daha az ısınmış yerlere göre daha fazla genleşir. Isıl yüklü yerlerde, elastikiyet limitinin dışında geçici şekil değişikliği olur. Piston silindir içine giren taze hava ile soğuduğunda genleşmenin aksine büzülme meydana gelir. Bu alanlardaki malzeme ani sıcaklık değişmesinin meydana getirdiği kuvvet malzeme bünyesinde eğilme bükülme hareketi yaptırır. Bu piston malzemesinin genleşmesi ve ardından büzülmesi sonucu gerilme kuvveti piston bünyesinde çatlatma gücüne sebep olur.


5 Nisan 2020 Pazar

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 12


 3- Piston başında ve piston segman bölgesinde ergimiş metal kopması ve dökülmesi (benzinli/gazlı motorlarda): Ergimiş metal piston başından ve segmanların arkasından etrafa dağıtılmıştır. Üst piston eteğinin üzerindeki ergimiş aşınmış yerin haricinde piston eteğinde başka hasar yoktur.


MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 11

2- Piston eteğinin üzerinde yağlama eksikliği sonucu krapaj arızası meydana gelmesi: Piston eteğindeki krapaj izleri yer yer pistonun segman bölgesine kadar uzanmıştır. Birbirinin üzerinde çalışan yüzeylerde aşıntı meydana gelmiştir. Piston eteğinin yüzeyine basan küçük dayanma yüzeyinde de hafif krapaj izleri bulunmaktadır. Arızalı alanların yüzeyinde koyu siyah renk değişikliği yoktur. Piston malzemesi hemen hemen saf metalik parlaklığında görülmektedir.

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 10


MOTOR SÖKÜLÜP PİSTON KONTROL EDEREK ARIZA BULMA TEKNİĞİ

Bu bölümde herhangi bir sebepten dolayı motorumuzu söktüğümüzde pistonu kontrol ederek arızaya ne sebep olmuş açıklamaya çalışacağım.

Daha önceden de belirttiğim gibi içten yanmalı motorumuzun da oluşan mekanik problemler ya parça kaynaklıdır yada diğer motorumuzu çalıştıran sistemlerden kaynaklıdır veya daha önce yapılan işçilik hataları arızaya sebebiyet vermektedir. Elimizdeki veriler ne kadar fazla olursa arızayı çözmekte o kadar kolaylaşır. Yaptığımız ölçümler, incelediğimiz parçalar hep bize aslında bazı sıkıntıları ifade eder.

1-   Yetersiz yağ boşluğu piston etek yüzeyinde krapaj arızası oluşması: Piston eteğinin çevresinde farklı alanlarda, krapaj çizgileri birbirine benzer biçimde meydana gelmiştir. Krapaj çizgileri pistonun büyük ve küçük dayanma yüzeylerinde bulunmaktadır. Pistonun bir yanındaki krapaj çizgileri pistonun diğer etek yüzeyindeki krapaj çizgilerine benzemektedir. Yüzeydeki krapaj yavaş yavaş yüksek polisajlı basınç alanında koyu siyah aşıntılı alanlara doğru ilerlemektedir. Pistonun segman bölgesinde krapaj arızası yoktur.

2 Nisan 2020 Perşembe

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 9


Motor söküldükten sonra yapılacak kontroller

Bu bölümde motor söküldükten sonra yapılan ölçümleri ve çıkan sonuca göre yapılacak işlemleri inceleyeceğiz.




MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 8


7- Sente Kontrolü: Sıkıştırma zamanının sonunda, piston üst ölü noktaya çıktığında, hem emme supabının hem de egzoz supabının kapalı olduğu duruma sente denir. Motoru senteye getirmek, birinci pistonun üst ölü noktadayken, emme ve egzoz supaplarının kapalı olduğu konumu bulmak demektir. Piston bir çevrimde iki kez üst ölü noktaya çıkar, birisi sıkıştırma sonunda, diğeri egzoz zamanının sonunda. Sente durumu sıkıştırma zamanının sonundaki durumdur ve tüm supaplar kapalıdır.




1 Nisan 2020 Çarşamba

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 7


6- Egzoz Rengi Kontrolü: Farklı egzoz dumanı rengi motorumuzdaki problemler konusunda bize bilgi verir. Normal bir egzoz dumanı haricinde yoğunluk veya renk değişiminde motorumuzda bir arıza olduğu anlaşılabilir. Şimdi bu farklı renkleri açıklamaya çalışalım.

Beyaz egzoz duman rengi en yanıltıcı tiptir. Yoğun egzoz dumanı soğutma sıvısının silindir içerisine girdiğini belli eder.




Bu durum genellikle silindir kapağı, silindir kapak contası veya EGR soğutucusundan kaynaklanır. EGR soğutucusu sökülerek basınç testi ile kontrol edilir. Eğer EGR soğutucunda problem yok ise silindir kapağı sökülerek kontrol edilir. Bu tip arızalarda motor suyu devamlı eksilir. Çok fazla duman olması durumunda silindir içerisine giren soğutma su miktarı fazla olacağından piston kolu yamulmasına kadar durum kötüleşir. Silindir kapağı söküldüğünde piston mesafeleri de kontrol edilmelidir.

31 Mart 2020 Salı

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 6


5- Kompresyon Testi: Motorun her bir silindirinde sıkıştırma zamanı sonunda oluşan kompresyonun ölçülmesine kompresyon testi denir.




Motor gücü azaldığında yani çekiş düştüğünde, yakıt sarfiyatı arttığında, motor yağ eksilttiğinde, egzozdan çıkan gazın rengi değiştiğinde kompresyon testi yapılarak çıkan sonuçlara göre yorum yapılır.

Motor kompresyonu piston ve segmanlarda ayrıca silindirlerdeki aşınmalardan, supap sistemindeki ve  silindir kapağında ki problemlerden kaynaklı düşebilir.

Motor kompresyon testi kompresyon test aleti ile yapılır. Kuru ve ıslak olmak üzere iki tip ölçüm tekniği vardır.

Kompresyon testi benzinli motorlarda bujiler sökülerek yapılır. Bujiler söküldükten sonra ateşleme ve yakıt sisteminin devre dışı bırakılması gerekmektedir. Ayrıca akü voltajı da iyi olmalıdır. Kompresyon test aleti buji yuvasına bağlanmadan önce birkaç kere marşa basılır ve silindir içerisinde ki gaz ve yakıt kalıntılarının dışarıya atılması sağlanır. Daha sonra kompresyon test aleti buji yuvalarına takılarak bütün silindirler tek tek ölçülür.


Test yaparken bütün bujilerin sökülmesi gerekmektedir. Test sonucunda 8-12 bar arasında olmalı ayrıca silindirler arasında ki fark da 1.5-2 bar arasında okunmalıdır. Motorlar arasında basınç farkı olacağından en doğru değer motorun teknik kataloğudur. Eğer kompresyon değeri düşük çıkıyor ise ve ya silindirler arasında kompresyon değer farkı bulunuyorsa ıslak test yapılır.

Islak test buji yuvalarından birkaç damla yağ damlatılarak yapılır.




Kuru testten sonra yapılan ıslak teste kompresyon durumu yükseliyor ise problem silindir tarafındadır. Eğer ıslak test sonucunda kompresyon yükselmiyor ise problem silindir kapak tarafındadır.

Dizel motorlarında kompresyon testi kızdırma bujileri sökülerek yapılır.



Basınç değeri 18 barın altına inmemelidir. Ancak dediğimiz gibi motorun teknik veri kataloğu bu değerde belirleyici rol oynar. Yine kuru ve ıslak kompresyon testi benzinli motorda ki gibi yapılır. Kompresyon testi sırasındaki önemli nokta yakıt sisteminin devre dışı bırakılmasıdır.

Eğer kuru test sonucunda benzinli veya dizel motorlarda değerler normal ise ıslak teste gerek yoktur.

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 5


4- Motor Yağ Kaçakları: Motor yağının içten yanmalı motorumuzda sistem içerisinde dolaşması istenir ve hiçbir şekilde motor dışarısına çıkması istenmez. Bu yüzden contalama işlemi yapılır.

İki tip contalama durumu söz konusudur. Birincisi normal kauçuk veya saç conta diğeri ise sıvı contadır.


MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 4


3- Motor Ses Kontrolü: Motor ses arızalarını tanımlamak için ilk önce arızası olmayan bir motorun sesini tam olarak dinlemek ve sesleri öğrenmek gerekir. Yani aslında anormal bir ses olmadığı halde ses aramak durumunda kalınabilir. O yüzden motor çalışma seslerinin öğrenilmesinin çok büyük faydaları vardır.

Çeşitli anormal olabilecek motor seslerini motor üzerinde kademeli bir şekilde incelemeye ve tespit etmeye çalışalım.

Motor seslerini kontrol etmeden önce motor üzerindeki sistemlerin tam olarak çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir. Örneğin ateşleme sistemi düzgün çalışmayan bir motor tekleyecektir. Teklemeden dolayı belli bir ses çıkartacaktır. Bu durumda motor sesi ile ateşlemeden kaynaklı tekleme sesi karışacaktır. Böyle bir durumun önüne geçmek için önce arızalı sistemlerin problemleri giderilmelidir.

Motorumuzun önden bakıldığında sol tarafında kayış veya zincir, sağ tarafında volan ve şanzıman, üst tarafında kam ve supaplar, alt ve orta tarafında piston piston kolu ve krank mevcuttur.



30 Mart 2020 Pazartesi

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 3


2- Soğutma Suyu Antifriz kontrolü: Soğutma sisteminde bazı modellerde bir taşırma kabı mevcuttur. Burada ki seviyeden soğutma sıvısının durumu kontrol edilebilir.




Motorun antifriz eksiltmesi birkaç nedenden kaynaklanır. Birinci neden soğutma sisteminde kaçak olmasıdır. Soğutma sistemi kaçak kontrolü bakımından gözle kontrol edilir.

29 Mart 2020 Pazar

MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 2


Motor sökülmeden yapılacak kontroller

          1       -    Motor yağı kontrolü
          2       -    Antifriz kontrolü
          3       -    Yağ kaçağı kontrolü
          4       -    Egzoz dumanı yoğunluğu ve rengi
          5       -    Motor kompresyon durumu
          6       -    Sente durumu
          7       -    Arıza tespit cihazı ile kontrol

Yapılacak arıza tespiti için önemli olan nokta arıza çözecek ustanın elinde yeterince veri olması ve bu veriler ışığında yorum yapıp sonuca ulaşmasıdır. Ayrıca arızaya neden olan sebep veya sebeplerin tam olarak araştırılması gerekmektedir. Ayrıca arıza tespitinde motora daha önce yapılan işlemlerinde dikkate alınması gerekmektedir.


1- Motor yağ kontrolü: Aracın motor yağının seviyesi ve durumu motor için çok önemli bir etkendir.  Motor yağ seviyesi motor yağ çubuğu çekilerek kontrol edilir.


MOTOR MEKANİK ARIZALARI VE ÇÖZÜMLERİ - 1

Motor mekanik arızalarını belirlemek, tam olarak çözüme kavuşturabilmek için ilk önce bu malzemeleri tam olarak tanımak gereklidir.




Motor mekanik malzemeleri;

Motor bloğu, Krank mili, Piston, piston kolu, piston pimi ve segmanlar, Silindir kapağı, Kam mili, Supaplar, supap iticileri, Triger kayışı veya triger zinciri, gergi ve kasnaklar, karter ve volandan oluşur.


27 Mart 2020 Cuma

CORONA VİRÜS İLE SAVAŞABİLİRİZ.

Maalesef biraz otomobillerden uzaklaşıp güncel durumdan bahsetmenin faydası var.

Şu an hayatımızda çok büyük bir değişiklik oldu ve Covid-19 namı değer corona virüsü ile tanıştık. size virüs ordan geldi yok böyle yapılmalıydı aman öleceğiz dünyanın sonu geldi gibi şeylerden bahsetmeyeceğim. size bu virüs ile savaşma konusunda bir kaç şey anlatacağım. evet bu bir savaş ve virüs bir tarafta dünya bir tarafta. savaşta en önemli nokta hazır olmak. hazır olmaktan kastım top tüfek falan değil. vitamin, moral ve dikkat. ilk önce kabul etmemiz gereken nokta bu virüs bana bir şey yapmaz  veya çok korkuyorum ne yapacağım aman öleceğim gibi panik algısından kurtulmak olmalı. şu an dünya genelinde virüs çok sıkı bir şekilde saldırıyor. bir çok makale yazılıyor tedaviler uygulanıyor ölen hastalar oluyor veya kurtulanlar. ben tıp fakültesi mezunu ve ya sağlık hizmetlerinde çalışan bir insan değilim. ama bildiğim tek şey var; virüs her yerde ve kesinlikle bu virüsle savaşmalıyız. peki nasıl savaşacağız. ilk önce kişisel temizliğimizi tam yapmalıyız. kişisel temizlik insan bedeni ile başlar. ellerimizi, yüzümüzü devamlı yıkamalı günlük banyomuzu muntazam bir şekilde yapmalı ve dişlerimizi fırçalamalıyız. dışarıya çıkacak isek yanımızda mutlaka el dezenfektanı veya kolonya bulundurmalıyız. eldiven ve maske şart. üç kişiden fazla olan toplu yerlere girmemeliyiz. hatta işimiz yok ise veya home ofis çalışanı isek dışarıya çıkmamalıyız. dışarıdan geldiğimizde gerekiyorsa kapı önünde eldivenimizi maskemizi ve üzerimizdekileri çıkarıp ondan sonra eve girmeli ve hiç bir yere dokunmadan kişisel temizliğimizi yapıp daha sonra evde dolaşmalıyız. aldığımız bütün yiyecekleri veya eşyaları yıkamalıyız cips dahil. evimizi devamlı çamaşır suyu katkılı malzemeler ile dezenfekte etmeliyiz. bir bardaktan su içtiyseniz bardağı yıkamalıyız. yemek yediyseniz yediklerimizi yıkamalıyız. bu virüs anladığım kadarıyla bağışıklık sistemi düşük insanlara daha çok etki yapıyor. o yüzden bağışıklık sistemimizi güçlendirmeliyiz. yani yiyeceklerimizi ona göre seçmeliyiz. sabah kahvaltımızı güzel bir şekilde yapmalıyız bol yeşillik ve meyve yemeliyiz. şu an Türkiye de sokağa çıkma yasağı ilan edilmedi ve insanlar mecburen işlerine gidiyor bende gidiyoruz. sabah kalktığımda kendi hazırladığım doğal bir karışım yapıyorum ve onu içiyorum. sizinle de paylaşmak isterim.

ıhlamur
4 veya 5 adet kuşburnu
1 adet çubuk tarçın
2 veya 3 tane tarçın
yarım limon

bunları sıcak su ihe hafif kaynatıp demliyorum. muntazam olarak her sabah içiyorum. bazen içerisine balda katıyorum. yanında bir yumurta yiyorum. bu şekilde işe gidiyorum. hafif halsiz hissedersem kendimi malum çalışma hayatı yoruluyoruz 24 saatte bir B12 vitamin kullanıyorum. öğlen iş yerinde yemeğimi yedeğim için normal olarak ne çıkıyorsa yiyorum ama yanında bol limonlu bir salata kesin olarak bulunduruyorum. öğleden sonra ikindi vakti bir elma veya mandalina yiyorum. akşam eve gidince eşimin hazırladığı yemek yanında 2 veya 3 diş sarımsak muhakkak  yiyorum veya eşim yemeklerin içine koyuyor. doğal antibiyotik sarımsak çok önemli. 2 akşamda bir soğanda yiyorum veya dediğim gibi yemeklerin içine koyuyoruz. roka dereotu maydanoz ve diğer bulabildiğim yeşillikleri elimden geldiğince yemeye çalışıyorum. eğer evdeysem kesinlikle evdekilere sabah kahvaltısında meyve suyu sıkıyorum. tabi sizinde bazı yemek alışkanlıklarınız ,yapabildiğiniz veya yapamadığınız şeyler vardır. amam önemli olan bol vitamin almak. küçükken bize içine bol asker girsin derlerdi. durum tamda bu. vücudumu çalıştıracak spor hareketlerini yapmaya çalışıyorum spor çok önemli. kimseyle tokalaşmıyor veya sarılmıyorum. bunlar benim yapabildiklerim. bir de 65 yaş üstü annem veya kayın validem var. onları devamlı arıyor ve eksikliklerini gidermeye çalışıyorum çünkü dışarıya çıkamıyorlar. ayrıca torunları ile konuşturuyorum ki moralleri yüksek olsun.

dediğim gibi önemli olan nokta moral ve vitamin. belki bu hastalığı geçirdik veya geçireceğiz inanın bilmiyorum ama vücut direncimizi mümkün olduğunda yüksek tutmamız, moralimizi bozmamamız , devletimizi dediği ve kaynağı belli olan bilgilere güvenmemiz gerekiyor. biz ayakta kaldıkça hayatta kalabiliriz biz ayakta kaldıkça savaşabiliriz bunu hiç unutmayın. yılmamamız savaşmamız gerekiyor. 
bunlar benim düşüncelerim ve benim hayatım. ben sağlıklı bir şekilde yaşamak ve bu hastalığın yayılmasını önlemek için elimden geleni yapmaya hazırım. moralinizi ve vitamininizi yüksek tutun.

9 Mart 2020 Pazartesi

OTOMOBİLİN KALİTESİNİ GÖSTEREN KÜÇÜK AYRINTILAR

Sizler için ekşisözlük yazarlarının paylaşımlarını derledik. aslında insanların beklentilerini de yansıtmış oluyorlar.



- hani arabanın içinde, kapıların üzerinde tavana monteli tutma kolları vardır ya. genellikle orta yaş üzeri insanlar tutarlar onu, otobüse ayakta binmiş gibi. heh, işte o kolu bıraktığınızda bazı arabada çotank diye kapanır, pat-küt bir ses yapar. bazısında da yavaşça ve hiç ses çıkarmadan, cıpssss diye yerine oturur. işte o güzel bir ayrıntıdır.

7 Mart 2020 Cumartesi

AEB - OTOMATİK ACİL DURUM FRENLEME NEDİR ?

Otomatik Acil Durum Frenleme (AEB), sürücüyü olası bir kazaya karşı uyaran ve aracın maksimum fren kapasitesini kullanmalarına yardımcı olan bir özelliktir. 


BAYANLARA ÖZGÜN BİR ARABA - VOLVO YCC

Volvo firması da piyasadaki hali hazırdaki araba modellerinden farklı olarak, tamamen kadınların tasarlamış olduğu, kadınların zevk ve ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş ve hedef pazarı da kadınlar olmuş bir model olan ve en dişi otomobil sloganına sahip Volvo YCC (Your Concept Car) ile pazara çıkmayı amaçlamıştır. Kadınların önde giden bir tüketici grubu olması ve de kadınların değişime, yeniliklere olan açıklıkları, şirketlerin yeni ürün geliştirme sürecinde, kadınlara yönelik olarak kararlar alınmasına neden olmakta ve hatta yalnızca kadınlara hitap eden ürünler piyasaya sürmektedirler bu çalışmadaki Volvo YCC örneğinde olduğu gibi. Bilindiği üzere yeni bir otomobil için yapılan araştırma ve geliştirme faaliyetleri çok yüksek tutarlarda finansal kaynak gerektirir. Volvo YCC modelinin geliştirilmesine 2002’de başlanmış ve “Kadınlar ne ister?” fikrinden yola çıkarak kadınlar için yeni araba modeli oluşturulmuştur.



Kadınların otomobil kullanırken yaşadıklara sorunlara çözüm getiren bu konsept otomobilin kapıları, içine rahatça girilmesini sağlamak için yukarıya doğru açılıyor ve motor bakım zamanı geldiğinde servis merkezi sürücüyü uyarıyor.

6 Mart 2020 Cuma

Modern Ulaşım Tasarımında Bir Öncü Harley J. Earl

Harley Earl Amerikan Otomotiv Endüstrisinde tasarımı kurumsallaştıran, çalışmaları ile II. Dünya Savaşı sonrasında Amerikan otomobil sektörünü canlandırmış, tasarımları ile bir çağa şekil vermiş bir kişidir.



1893 yılında Hollywood, California’da, bir araba imalatçısının oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Esasen at arabaları için üretim yapan babası, zamanla otomobiller için özel kasalar, parçalar ve aksesuarlar üretmeye baslamış, 1908 yılında Earl Automotive Works firmasını kurmuştu.

4 Mart 2020 Çarşamba

START STOP AKÜ NEDİR ?

Start stop teknolojisi trafikteki seyirde yapılan dur – kalklar da aracın daha fazla yakıt tüketmesinin önlenmesi amacıyla motorun kapatılması ve hareket başladığında tekrar devreye girmesi anlamına gelir. Sürücünün aracı her durduruşunda motor çalışmayı durdurur, tekrar gaza basıldığında motor devreye girer. Motorun kapalı olduğu süre boyunca aracın güvenlik ekipmanları devrede kalmaya devam eder. Mikro hybrid olarak da adlandırılan bu yeni sistem sayesinde hem yakıt tüketimi hem de çevreye salınan karbon gazı azaltılır. Start stop sistemi sayesinde motorun rölanti süresi kısaltılmış olur. Motorun bu yeni çalışma prensibine uyumlu olacak şekilde bir aküden enerji elde edilmesi zorunluluk halini almıştır. Bu sebeple de start-stop aküler geliştirilmiştir.

ARAÇ İÇİN İLK NAVİGASYON CİHAZI

Navigasyon aracının, sanıldığı gibi bilgisayar ve internet çağıyla birlikte değil çok daha öncesine dayanan bir geçmişi olduğu ortaya çıktı.


2 Mart 2020 Pazartesi

TÜRKİYE DE TASARLANARAK ÜRETİLEN İLK OTOMOBİL STC-16

Anadol STC-16, ilk prototipi 1972'de geliştirilen ve sadece 1973 ve 1975 yılları arasında üretilen bir Anadol modeli. STC-16 Eralp Noyan tarafından tasarlandı. Böylece 1961’de tasarlanan Devrim'den sonra, Türkiye'de tasarlanarak üretilen ve seri üretimi gerçekleşen ilk otomobil ve ilk Türk yapımı spor otomobil unvanını aldı.


1971'de Otosan’ın Genel Müdürü olan ve Vehbi Koç’un damadı Erdoğan Gönül, Otosan yönetimini ikna ederek, seri üretime geçilmesi onayını aldı. STC-16 üst gelir seviyesindeki kullanıcıları ve uluslararası rallilerde Anadol markasına prestij sağlamayı hedeflemişti. Belçika’daki Kraliyet Sanat Akademisi (Royal Fine Arts Academy) mezunu olan Eralp Noyan’ın başında olduğu bir ekip tarafından çizilen STC-16, o yıllar gözde spor araba modelleri olan Datsun 240Z, Saab Sonett, Aston Martin, Ginetta & Marcos modellerinden esintiler taşımaktadır. Ancak STC-16 bu modellerden çok ayrı bir hava ve karakter taşır. Eralp Noyan, aracın iç ve dış tasarım karakteristiğini II. Dünya Savaşı’nın en gelişmiş uçağı olan “Supermarine Spitfire”dan esinlenerek çizdiği ifade edilmektedir.

WANKEL MOTORA SAHİP ANADOL - ÇAĞDAŞ

1970'li yıllar boyunca, Jan Nahum ve birlikte çalıştığı ekip, yeni bir Anadol dizaynı için birçok prototip çalışması yaptı. Ancak ortaya çıkan bu prototiplerden büyük kısmı hiç bir zaman üretim aşamasına geçemedi.



Otosan, bu dönemde, dünya otomobil endüstrisini yakından takip etmekte ve araç gövdesinde kullanılan fiber malzemeyi zamanla azaltacak modern bir model yaratma çabası içindeydi. Jan Nahum ve ekibi, bu çabayı gerçeğe dönüştüren bir modeli 1973'ten itibaren geliştirmeye başladı.



Bu modelde kaporta, çelik iskelet üzerine monte edilen fiber malzemeden yapılmış ve Klod Nahum tarafından geliştirilen 107HP’lik Wankel motor yerleştirilmişti. Bu modele “ÇAĞDAŞ” ismi verildi. Çağdaş ve yaratıcısı Jan Nahum, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nce verilen “Endüstriyel Tasarım” ödülüne layık görüldü.



Medya uzun süre bu yeni modelle ilgili çok olumlu haberler yaptı ve Çağdaş’ın üretimine önce 1978'de, daha sonra da 1980 veya 1981’de başlanacağı söylendi. Ancak, 1980’lerdeki politik, sosyal ve ekonomik çalkantılar nedeniyle bu proje hiçbir zaman gerçekleşemedi. Çağdaş'la birlikte, büyük özveriyle geliştirilen ve Türk otomotiv sanayi için bir dönüm noktası olabilecek Wankel motor rojesi de yarım kaldı.



Çağdaş’ın üretilen prototiplerinden biri bugün Rahmi M. Koç Müzesi’nde sergilenmektedir.

EV1 - İLK SERİ ÜRETİMDE 800 ADET ÜRETİLEN ELEKTRİKLİ ARAÇ

EV1, General Motors'un ürettiği ilk seri üretimde 800 adet üretilen elektrikli araç.

Kapış kapış gitmesine, ABD'de fazlasıyla yaygınlaşmaya başlamasına, hatta benzinlilerin yerini alabilecek bir yapıya sahip olmasına rağmen Generals Motors tarafından, açıkça "benzinli otomobillerin yerini alması ve petrolün devrini bitirmesi" endişesiyle toplatılan, ezilen, parçalara ayrılan otomobil. 


Kaliforniya'nın sıfır emisyonlu araç konusundaki atılımı sonucunda ortaya çıktı. GM, küçük bir test filosu ile başladığı yolculuğun sonucunda EV1'ı 1996'da piyasaya sürdü. Sadece Saturn bayilerinden 34,000 $'a satın alınabilen EV1, iki koltuğa ve kısıtlı menzile sahip bir araç için biraz pahalıydı. Ancak bu pek bir sorun teşkil etmiyordu zira GM, EV1'ı sadece kiralıyordu. O günlerde bile sadece Güney Kaliforniya ve Arizona'da yaşayan kişiler aracı alabiliyordu.

OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE EN ÖNEMLİ 10 İCAT

Gerçek anlamda içten yanmalı motora sahip olan ilk otomobil, 1885’te herkesin bildiği Alman mühendis Karl Benz tarafından icat edilmiş ve üretimine başlanmıştır. 1885 tarihi öncesinde de ciddi olarak kabul edilen denemeler gerçekleştirilmiştir ancak bu tarihe kadar başarılı bir sonuç alınamamıştır.



İçten yanmalı motor konusunda başarı sağlanınca sıra; otomobildeki güvenlik, konfor ve tüketim ihtiyaçları doğrultusunda teknolojinin geliştirilmesine gelmiştir. Günümüze kadar sayılmakta olan alanların hepsinde çeşitli teknoloji gelişimleri sağlanmıştır. Bu makalede, geliştirilmiş olan icatlardan en önemli kabul edilen 10 tanesi hakkında bilgi verilecektir.

29 Şubat 2020 Cumartesi

OTOMOBİL SİSTEMLERİNE GENEL BAKIŞ - 3


İçten yanmalı motorum ile yakıttan aldığımız enerjiyi dairesel bir harekete çevirdik. Sıra bu hareketi tekerleklere iletmeye ve aracımızı hareket ettirmeye geldi.

Krank milinden çıkan dairesel hareket vites değiştirdiğimiz şanzımana gelir.




Ancak şanzıman ve motor arasında vites değiştirirken güç iletimini kesmemiz gerekmektedir. Böylece hem şanzıman içerisindeki dişlilere zarar vermemiş olunur hem de kolay bir şekilde vites değiştirilebilir. Bu iletimi sağlayan parça grubuna kavrama seti denir. Kavrama seti standart olarak baskı, balata ve bilye dan oluşur.


OTOMOBİL SİSTEMLERİNE GENEL BAKIŞ - 2


Motorumuzda bir çok sensör bulunur. Yakıt sıcaklık sensörü, vuruntu sensörü, gaz pedalı konum sensörü, motor sıcaklık sensörü, yağ basınç sensörü, kam ve krank mili sensörü, egzoz sensörleri vb motor kontrol ünitesine devamlı sinyaller göndererek içten yanmaı motorumuzun tekleme yapmadan ve istenilen oranda egzoz gazlarının çıkması için çalışırlar.

İçten yanmalı motorumuzda özellikle yağ basıncı çok önemlidir. Eskiden emme ve egzoz subaplarını kam mili arasındaki boşlukları bir sentil yardımı ile belli bir boşluk oranında ayar yapılırdı. Buna supap ayarı denirdi. Artık bu vazifeyi otomatik subap ayarlayıcıları yapıyor. Ayrıca gelişmiş subap sistemlerinde avans ayarıda yine yağlama sistemi vasıtası ile ayarlanıyor. Motor devrine göre içten yanmalı motorumuzun yağlama sisteminde dolaşan yağın hızı arttıkça supap avan durumuda değişkenlik gösteriyor.

Motor yağını aracın üst külbütör kapağından koyduğumuzda yağ kanalları vasıtası ile alt kartere dökülür.




Karter içerisindeki yağ süzgecinden yağ pompasının vakumu ile çekilen motor yağı yine yağ pompası basıncı ile çalışan motor malzemelerini yağlar ve yine kartere döner.

OTOMOBİL SİSTEMLERİNE GENEL BAKIŞ - 1


İçten yanmalı bir motorun çalışması için ilk önce harekete geçirecek bir sisteme ihtiyacı vardır. Daha sonra yakıt enerjisini dairesel mekanik enerjisine çevirecek bir düzenek olması gerekir.




Bir pistonu kapalı bir sistem içerisinde aşağıdan yukarıya doğru hareket ettirdiğimizde içerisindeki hava sıkışacak ve sıcaklığı artacaktır. Benzinli bir motorda havayla birlikte yakıtta sıkıştırılıp bir buji vasıtasıyla ateşlenirse bir patlama oluşacak ve piston tekrar aşağı doğru hareket edecektir.




Dizel motorlarında ise sıkışan ve ısınan havanın üzerine yakıt püskürtülür ise yakıt yanacak ve yine piston yukarıdan aşağıya doğru inecektir.

26 Şubat 2020 Çarşamba

OTOMOBİL TARİHİNE GENEL BAKIŞ - 2


Rudolf Diesel geniş kömür yataklarıa sahip olan Almanya’nın petrole bağımlılığını azaltmak için kömürle çalışan bir motor yapmayı hedeflemiştir. Bir tüpün içerisine koyduğu kömür parçalarını bir piston yardımıyla tüpün içerisindeki havayı sıkıştırarak kavların yanmasını sağlamıştır. 1885 de pariste bir laboratuar açmış, 1892 de ilk patentini almış ve 1893 te de 3 metrelik demir silindirli, pistonlu bir düzenek hazırlamıştır.



Diesel bu motora atmosferik gaz motoru adını verdi ve 1897 yılında motorunu gururla tanıttı. Daha sonraki yıllarda dizel motoruna talepler gelmeye başlamış ve 1924 man firması 1936 yılındada Mercedes firması ilk dizel motorlarına sahip araçlarını piyasaya sunmuşlardır.

Otomobilin ortaya çıkışından itibaren gelişmiş ülkelerde insan ve yük taşımacılığı konusunda ana ulaşım aracı olarak kendini kabul ettirmiştir. Dünya üzerinde 1907 yılında 250000 olan otomobil sayısı , 1914 te Fort Model T nin ortaya çıkışıyla 500000 ne ulaşmıştır.


OTOMOBİL TARİHİNE GENEL BAKIŞ - 1


Tarih kitapları otomobil tarihinin 19.yy da buhar enerjisinin bulunmasıyla başladığını yazar. Aslında bana göre insanoğlu ne zaman tekerleği buldu işte o zaman otomobil tarihinin başlangıcı yani miladı olmuştur.



Bir otomobilin üç temel parçası vardır. Bunların birincisi tekerlek ikincisi tekerleklerin ve yolcu veya yükün taşındığı gövde, üçüncüsü ise tekerlekleri ve aynı zamanda gövdeyi hareket ettiren bir mekanizmadır.




O yüzden bir önceki satırda da belirttiğim gibi ne zaman insanoğlu tekerleği icat etti, otomobilin tarih sayfasında ki yerini alması için bir başlangıç oluşturdu.
Şu anda otomobil sektörü o kadar ilerledi ki artık kendi kendine giden otomobillerden tutun, uçan otomobillere kadar hayallerimiz var. Hatta bu konuda ki çalışmalarda baya bir ilerlemiş durumda.